Bebek olunca her haline anne şahit oluyor; anneliğin özünde olan, bu yaşantılar olsa gerek. İnsan yaşamayınca bilemiyor. Anne olmanın güzelliğini, annesinin kıymetini... Minik bir kalp sizin elinizde hayata tutunuyor ve sizin bakımınıza ihtiyacı var. Zaman hızla geçiyor aslında ama anne için bu o kadar uzun bir süreç ki bebeğinin büyüdüğünü fark edemiyorsun bile. Her şey sırayla oluyor ve bu sıra içinde bazen zor bazen kolay anlar yaşanabiliyor tabi.
İşte büyüme maceramızdan birisi "Arzu'nun dişleri çıkıyor" ilk alttan iki dişi çıkmıştı ve çok fark ettirmemişti. Ama üst iki diş, gerçekten bizim için zorlu bir süreçti. Minik kuzum geceleri ağlayarak uyanıyordu çoğu zaman. Zor durumda kaldığımızda çok az miktarda ağrı kesici şuruplara baş vurmak zorunda kalmıştık.
Diş her bebek için farklı bir süreç olsa da bizim ne güzel adetlerimiz var ki, diş buğdayı bu zorlu sürecin eğlencesi. Bebekler her ne kadar farkında olmasa da biz anneler bu tip organizasyonları hiç kaçırmıyoruz nedense. Maksat hem eğlence hem de akrabalar, komşular, arkadaşlar bir araya gelelim de hoş sohbetler edelim. Birbirimizi unutmayalım. Böyle birliktelikler de olmasa herkes unutacak birbirini. Şanslıyız ki gezmeyi seven, yeme içme konusunda çok iyi bir toplumuz. Böylece değerlerimizi yaşatmak gerek düşüncesiyle ve Arzu'nun anneannesinin (canım annem) desteğiyle bizde diş buğdayı yapmaya karar verdik. (Her yörede ismi farklılık gösterebilir.) Maalesef ki arada mesafeler var ve biz en uygun zaman olarak kurban bayramından sonra yapabildik.
Hazırlıklar başlasın! İlk olarak ne yapılır? Acemi annenin ellerinden diş kurabiyeleri... Malzemelerimi heyecanla almıştım. Bebeğim için bir şeyler yapıyor olmak gerçekten mutluluk vericiydi. Profesyonel olmama gerek yoktu, kurabiye yapabilmek için. Bence her anne, mutfakta vakit geçirmeyi seven herkes yapabilir bu kurabiyeleri. Sihirli parmaklara gerek yok. Acemice de olsa, bir anne bebeği için her şeyi mükemmel yapıyordur; benim gözümde.
Bunlarda benim kurabiyelerim...
Butik kurabiye ustalarına da buradan selam olsun, sizin eserleriniz gerçekten harika.
Bebeğimin kıyafeti, süslemeler, pastalar, börekler ve koca bir kazan buğdayımız, bir de misafirlerimiz ki kurabiyelerimizi unutmayalım hazırdık artık.
Sizde nasıldır bilemiyorum ama bizim bebeğin üzerinde bir örtü tutularak başından buğday taneleri dökülür. Bu sırada da teyzeler, inci gibi sağlıklı olsun dişleri, sözlerini dile getirir. Ardından da içinde defter, tarak, kalem, ayna gibi eşyalar olan tepsi bebeğin önüne bırakılır. Bakalım Arzu ne seçecek heyecanıyla beklerken, benim kızım önce tepsiyi çekti kucağına sonra aldı defteri eline. Aaa okuyacak bu kız maşallah nidaları ardından Arzu tarak aldı. Bu kez de süslü olacak herhalde... Annesinin aksine fazla süslü olacak sanırım. Böylece atlatmıştık o günü ve hatıralar kalmıştı geriye.
Diş buğdayını yaptık. Ertesi gün, bizi uzun zamandır yıpratan, çıkmasını dört gözle beklediğimiz üst dişler nihayet çıkmıştı. Bakalım diğer dişler çıkarken bizi nasıl maceralar bekliyordu?
Arzunun Öyküleri her geçen gün artıyor, annesi hızına yetişemiyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder